Hiperenflasyonlar, enflasyon oranlarının çok yüksek olduğu dönemlerdir. Bolivya’da enflasyon 1985’te %11.000’e ulaştı ve Ukrayna’da enfla...
Hiperenflasyonlar, enflasyon oranlarının çok yüksek olduğu dönemlerdir. Bolivya’da enflasyon 1985’te %11.000’e ulaştı ve Ukrayna’da enflasyon 1993’te %10.000’e fırladı. En ünlü örnek 1922-1923’te Almanya’nın yaşadığı tecrübedir.
Almanya, Birinci Dünya Savaşı’nı kaybetti. Düşük hasıla ve düşük vergi gelirlerine sahip bir savaş sonrası ekonomisinin sorunlarına Fransa ve İngiltere gibi galip ülkeler tarafında yüklenen tazminat ödemeleri eklendi. Alman hükümeti geniş ölçüde para basılarak finanse edilen büyük bir açığa sahipti. Nominal para arzında 1922’deki on altı misli artış, 1923’teki artışla karşılaştırıldığında çok küçüktü. Hükümet daha hızlı baskı makinaları almak zorunda kalmıştı.
Ocak 1922’de 1 reichmarka malolan bir içkiyi satın almak için Ekim 1923’te 192 milyon reichmark gerekiyordu. İnsanlar alışverişe gittikleri zaman parayı bir yerden bir yere el arabasında taşıdılar.
Nominal faiz oranları enflasyonla artar, Alman hiperenflasyonu esnasında elde para tutmanın maliyeti muazzam ölçüde artmıştı.Paradan kaçış, yüksek enflasyon ve yüksek nominal faiz oranları, elde para tutmayı çok pahalı bir hale getirdiğinde, reel para talebindeki çarpıcı düşüştür.
Hiperenflasyonlar, reel bir miktarın hızla ve önemli bir büyüklükte değişebildiğine ilişkin nadir örneklerdir.
Kaynak: Stanley Fischer - Prof. Dr. Vildan Serin