Beyaz fil doğada bulunan -bildiğimiz- fillerin beyaz renkte olanlarına verilen addır. Bunları diğer fillerden ayıran özellikse sadece renk...
Beyaz fil doğada bulunan -bildiğimiz- fillerin beyaz renkte olanlarına verilen addır.
Bunları diğer fillerden ayıran özellikse sadece renkleridir. Bu filler diğerlerinin aksine beyaz
renktedirler ve nadir görülürler. Çünkü bunlara beyaz rengi veren şey albinizm hastalığıdır.
Yani nadir görülmelerinin nedeni, aslında sadece bir tür hastalık taşımalarından dolayıdır.
İnsanlar, beyaz fil terimini çoğunlukla nereden geldiğini bilmeden kullanırlar. Bu terim
Antik Siyam İmparatorluğu’nda (Eski Tayland İmparatorluğu) anlatılan bir hikayede
geçmektedir. Antik Siyam İmparatorluğu’nda albino filler nadir bulunmaları ve etkileyici
görüntülerinden dolayı kutsal görünmekteydiler. Aynı zamanda imparatorun güç ve yarı
tanrısal özelliklerinin sembolü olarak görünmekteydiler. Hikayeye göre; bir gün Antik Siyam
imparatorlarından birisi, canını sıkan saray mensuplarından birini cezalandırmak için ustaca
bir yol izlemiştir. İmparatorluğun kutsal beyaz fillerinden birini bu adama hediye etmiştir.
Hediyeyi alan saray mensubunun bu hediyeyi reddetmesi ya da başka birine vermesi
mümkün değildi. İmparator şunu biliyordu ki; bu file kusursuz şekilde bakıp muhafaza etmek
en zengin bir soyluyu bile mahvetmeye yeterdi. Hikayeden de anlaşılacağı üzere beyaz filler
üretken olmayan, bakımı yüksek maliyet gerektiren ve aynı zamanda vazgeçmenin mümkün
olmadığı kusursuz ve yüksek statü göstergeleri demektir (Evans, 2008: 51).
Değerli olmalarına rağmen, bakım maliyetlerinin oldukça yüksek olmalarından dolayı
beyaz filler hem hediye eden hem de hediye alan için kullanışsız bir varlığı ifade etmektedir
(Green, 2006). Elbette bu derece değerli varlıkların, hikayedeki gibi özel durumlar hariç
olmak üzere, hediyeye konu olmaları da zaten pek mümkün de değildir. Çünkü bunlar, daha çok yaptıran kişinin/partinin/grubun güç ve kudretinin bir sembolüdür. Bu güç ve kudret
sembollerinin başkasına hediye edilmesi zaten mantıksızdır.
Özel sektörde ekonomik getirisi olmayan beyaz fil projesi şeklinde güç sembollerinin inşası anlaşılabilir bir durumdur. Çünkü varlıklı kişiler bu varlıklarının ötesinde toplumsal itibarlarını yükseltmek ya da en azından perçinlemek adına bu türden beyaz fillerin üretimine yönelebilirler. Peki, ama neden kamu sektörü bu türden beyaz fillere konu olur? Bunun arka planına geçmeden önce kamusal beyaz fillerin özelliklerini daha detaylı şekilde anlatarak, bazı örnekler vermek konunun daha iyi anlaşılması açısından faydalı olabilir. Çünkü beyaz filler sadece böyle özel yapılarda değil, aynı zamanda kamusal altyapı projelerinde, üretken üstyapı projelerinde, sosyal projelerde ve büyük kamusal aktivitelerde de söz konusu edilebilmektedir.
Bu büyük ve ikonik kamu projelerin en büyük özelliği iyi bir proje yönetiminin birçok temel unsurunun bozulmuş, göz ardı edilmiş veya niteliğinin düşürülmüş olmasıdır. Bu sorunlar sırasıyla şöyledir (Prasser, 2007: 51):
Özel sektörde ekonomik getirisi olmayan beyaz fil projesi şeklinde güç sembollerinin inşası anlaşılabilir bir durumdur. Çünkü varlıklı kişiler bu varlıklarının ötesinde toplumsal itibarlarını yükseltmek ya da en azından perçinlemek adına bu türden beyaz fillerin üretimine yönelebilirler. Peki, ama neden kamu sektörü bu türden beyaz fillere konu olur? Bunun arka planına geçmeden önce kamusal beyaz fillerin özelliklerini daha detaylı şekilde anlatarak, bazı örnekler vermek konunun daha iyi anlaşılması açısından faydalı olabilir. Çünkü beyaz filler sadece böyle özel yapılarda değil, aynı zamanda kamusal altyapı projelerinde, üretken üstyapı projelerinde, sosyal projelerde ve büyük kamusal aktivitelerde de söz konusu edilebilmektedir.
Bu büyük ve ikonik kamu projelerin en büyük özelliği iyi bir proje yönetiminin birçok temel unsurunun bozulmuş, göz ardı edilmiş veya niteliğinin düşürülmüş olmasıdır. Bu sorunlar sırasıyla şöyledir (Prasser, 2007: 51):
- Projenin başlangıcında, uygulanmasında ve sonrasındaki amaçlar belirsizliğini devam ettirmekte ve proje sonrası gerekçelendirilip, haklı çıkarma anlayışı hüküm sürmektedir.
- Proje amaçları belirlenirken, açık ya da gizli siyasi amaçlar ve siyasi müdahale mevcuttur.
- Projenin gerçekleşebilirliği konusunda, bağımsız ön değerlendirmeler yetersizdir. Bu yüzden de beklentiler yüksek tutulmaktadır.
- Talebe dayalı olmaktan çok arza dayalı olma anlayışı hâkimdir. Yani ihtiyaçtan ziyade yapabilir olmak önemlidir.
- Zayıf bir risk analizi yapılmaktadır.
- Projenin değeri doğru olarak öngörülse bile, batık maliyetler anlayışının sıkıntısı çekilir. Başlangıç yatırımlarından (finansal, personel ve siyasi) dolayı proje devam ettirilir.
- Projenin uygulanma safhasında teknik şartnameler değişmektedir.
- Bütçelerin gelişmişliği zayıf ve kapsamı geniştir.
- Zaman dilimi dar, belirsiz ve seçim dönemleriyle ilişkilendirilmiştir. Uygulama konusunda paydaşlara çok az danışılmıştır.
- Proje yönetişimi oldukça zayıftır.
- Uzun teslimat sürelerinden ve sık değişen amaçlardan dolayı proje neredeyse veya tamamen tamamlandığında, projelerin tam etkisi (ve maliyetleri) değerlendirilemez.